dava

Vikisözlük sitesinden

Türkçe[değiştir]

Köken[değiştir]

Osmanlı Türkçesi دعوی‎/دعوا‎, Arapça دَعْوَى(daʿvā).

Söyleniş[değiştir]

[değiştir]

dava (belirtme hâli davayı, çoğulu davalar) , sahiplik şekli dava -sı

  1. hedef, ülkü
    Ankara'nın bırakılışını Türkiye'nin ve davanın bırakılışı sayanlar vardı. — S. T. Buğra
  2. mesele, problem, sorun
    O kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz. — Y. K. Beyatlı
  3. sav, tez
    Erkekler, davalarını hanımlar kadar hararetle müdafaa edememişlerdir. — H. C. Yalçın
  4. sevgili
  5. (hukuk) korunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına başvurma

Çekimleme[değiştir]

Türetilmiş kavramlar[değiştir]

Çeviriler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

Ek okumalar[değiştir]

Azerice[değiştir]

Köken[değiştir]

Arapça دَعْوَى(daʿvā).

[değiştir]

dava

  1. (askeriye, sosyoloji) harp, savaş