ölçülü
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Belirteç
[değiştir]ölçülü
- dikkatli, düşünerek
- Çok ölçülü konuşur ve onun etrafındaki lakırtıları muayyen bir dozu geçmezdi. - Reşat Nuri Güntekin
Çeviriler
[değiştir]çeviriler
Ön ad
[değiştir]ölçülü (karşılaştırma daha ölçülü, üstünlük en ölçülü)
- ölçüsü alınmış, ölçülmüş
- belirli bir ölçüde olan
- Ölçülü faiz.
- dar
- Böyle ölçülü bir açıdan bakınca mahpushanede gidişat iyi sayılır. - K. Korcan
- (mecaz) ılımlı
- Rabia ile iki dansımda da gayet ölçülü, vakarlı hareket etmiştim. - R. H. Karay
- (edebiyat) belli bir ölçüye göre düzenlenmiş olan, vezinli, mevzun
- Şiirleri, ölçülü, uyaklı sağlam şiirler. - N. Cumalı
Çeviriler
[değiştir]çeviriler
|
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "ölçülü" maddesi