İçeriğe atla

süpürmek

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[değiştir]

Eylem

[değiştir]

süpürmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi süpürür) süpürmek -ür

  1. bir şeyin, bir yerin üstündeki çer çöp, toz toprak vb. şeyleri süpürge, fırça veya başka bir araçla toplamak, temizlemek
    • Herif süpürge ile fesini süpürüp de şak şak eline vurdukça un çuvalı gibi tozuyordu. - A. Rasim
  2. çıkarıp atmak, kovmak
    • Yanında binlerce kurbanlık ile. Süpürdü düşmanı, bastı dayağı. - Âşık Veysel
  3. tüketmek, bitirmek
    • Tatlıya öyle düşkünmüş ki geceleri usulcacık kalkar, tel dolaptaki muhallebiyi, revaniyi, kadayıfı ne bulursa hepsini süpürürmüş. - P. Safa
  4. İtmek, kenara kaydırmak
    • İpek s. Burnett, 52 Romancı, sayfa 52 , Yapı Kredi Yayınları
      "ferit kaldırdı başını, Mualla Yengesi kâküllerini parmaklarıyla yüzünün iki yanına süpürdü, sanki alnında yazıyordu o saklı dilek."


Deyimler

[değiştir]
  1. silip süpürmek

Kaynakça

[değiştir]

Çeviriler

[değiştir]

Eski Türkçe

[değiştir]
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Eylem

[değiştir]
[1] süpürmek

Türkmence

[değiştir]

Eylem

[değiştir]

süpürmek

[1] süpürmek
[2] silmek

Kaynakça

[değiştir]
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.