somun
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Ad
[düzenle]somun (belirtme hâli somunu, çoğulu somunlar)
- (mühendislik) vidaları sökülmesini engellemek için kullanılan, diş açılmış nesne
- (yiyecekler) Fırında yapılan ekmeğin şekli
- Çocuk işe başlamadan Şaban amca bir çanak yoğurtla bir yarım somunu getiriyordu. - H. E. Adıvar
Köken
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: so‧mun
Çeviriler
[düzenle]Örnekler
[düzenle]- Teknisyen, kavanın sebebinin gevşeyen bir somun olduğunu tespit etmişti.
- "Çocuk işe başlamadan Şaban amca bir çanak yoğurtla bir yarım somunu getiriyordu." - H. E. Adıvar
Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Köken
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "somun" maddesi