İçeriğe atla

savurmak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[değiştir]

Eylem

[değiştir]

savurmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi savurur)

Vikipedi
Vikipedi
savurmak hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
  1. havaya atıp dağıtmak, saçmak
    İşçiler buğdayı savurmakta ve taneyi samandan ayırmaktadır. - Necip Fazıl Kısakürek
  2. rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak
  3. kaldırıp atmak, fırlatmak
    Adam birden silkinip beni yavaşça yana savurdu. - Nazlı Eray
  4. şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak
    Kılıç savurmak. Değnek savurmak.
  5. bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak amacıyla alıp yine kendi kabına dökmek:
    Sarnıcın suyunu savurmak.
  6. sallamak, uçurmak, dalgalandırmak:
    Ayaklarını boşluğa savururken küçük dolap gürültüyle yıkıldı. - Peyami Safa
  7. yalan, küfür vb. söylemek
    Onun bütün çapkınlığı Solmaz'a yoldan geçerken savurduğu birkaç kelimeden ibaretti. - Haldun Taner
  8. (mecaz) boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek
    Paraları savurmak.

Deyimler

[değiştir]

havaya savurmak, küfür savurmak, saçıp savurmak

Çeviriler

[değiştir]

Kaynakça

[değiştir]


Eski Türkçe

[değiştir]
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Eylem

[değiştir]
  1. savurmak
  2. saçmak