İçeriğe atla

mukabil

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Belirteç

[düzenle]

mukabil

  1. karşılık olarak
Bir iki iyi habere mukabil her gün nice kaza ve bela haberleri verir.” -A. Ş. Hisar.
  1. rağmen
Oraya altın parlaklığı veren guruplara mukabil buradan her sabah pırıl pırıl bir güneş doğduğunu da ben çok defalar gördüm. - A. H. Çelebi

Köken

[düzenle]
Arapça

Kaynakça

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Ön ad

[düzenle]

mukabil (karşılaştırma daha mukabil, üstünlük en mukabil)

  1. bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan
Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş. - Atatürk
  1. bir şeyin karşısında bulunan
  2. karşılıklı
Hatta bir halıdaki mukabil iki şekilden bile biri diğerine tamamıyla müşabih değildir. - A. H. Müftüoğlu

Yazılışlar

[düzenle]
مقابل
[muka:bil]

Çeviriler

[düzenle]