kavil
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]- Osmanlı Türkçesi قول, o da Arapça قَوْل (ḳavl) sözcüğünden gelmektedir.
Söyleniş
[düzenle]- Heceleme: ka‧vil
Ad
[düzenle]kavil (belirtme hâli kavili, çoğulu kaviller)
- anlaşma, sözleşme
- Kavlimiz böyle mi idi?
- Ey güzel seninle bir kavledelim. Bu kavlin üstüne dönmemesine. - Halk türküsü
- (dil bilimi) söz
- Babamın kavline göre bu adam bütün Manisa halkını iki büyük afetten kurtarmış. - Y. K. Karaosmanoğlu
Deyimler
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]- kavilce, kavilci, kavilcik, kavilken, kaville, kavilli, kavilse, kavilsi, kavilsiz
- (anlaşma): kavilleşme, kavletme
Çeviriler
[düzenle]söz
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "kavil" maddesi