filo
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Ad
[değiştir]filo (belirtme hâli filoyu, çoğulu filolar)
Filo (askeriye) hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
Filo (havacılık) hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- (askeriye, havacılık) bir arada ve bir komuta altında bulunan savaş gemilerinin veya uçaklarının bütünü
- aynı tür yük taşıyan ticaret gemilerinin veya kara taşıtlarının bütünü, Ticaret filosu.
- (argo) bit
Örnekler
[değiştir]- [1] "Şimdi efendim, İngiliz ve Fransız filoları, Boğaz önünde temmuz ayından itibaren toplanmaya, aynı zamanda boğazı tarassut ve abluka altına almaya başladı." - Ruşen Eşref Ünaydın, Röportajlar II.
- [1] "Artık bu mabetlerin en yakınında idi, derken birdenbire onların tam bir filoya tahvil ettiğini gördü." - Ruşen Eşref Ünaydın.
- [1] "filo. Birtakım gemi, küçük donanma." - Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani.
- [1] "Günler, haftalar geçip de kazazede filonun ıslahat ve teminatı reside-i hıtam olunca..." - Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri III.
- [1] "Bir gün halkın kendisi defedecek Kreislerleri 6. Filoyu karasularımızın eşiğinde daha, duman edecek." - Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi.
- [1] "Dikkate değer ki, daha şimdiden, Akdeniz filosunu kumandasına bıraktı." - Ahmet Rasim, Eşkâl-i Zaman.
- [2] "…içinde sık sık yabancı filoların yüzdüğü Boğaz’a, yaz akşamları taa karşı bayırlarda tutuşmuş iki üç cam’a değil, kendilerini utangaç birer çocuk konumuna indirerek Chanel 5 kokularıyla ve erkeksiz olarak içeri giren kadınlara bakarlardı." - Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi.
- [2] "Ticaret filoları İtalya’yı dünyanın bütün limanlarına bağlıyordu." - Cemil Meriç, Kırk Ambar.
- [2] "Bunlar barışta kıyıları korur, ticaret filosunu destekler ve…" - Attila İlhan, Aydınlar Savaşı.
Köken
[değiştir]Esperanto dili
[değiştir]Ad
[değiştir]filo
- [1] (primatlar, aile) oğul