belirsiz
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Ön ad[düzenle]
belirsiz (karşılaştırma daha belirsiz, üstünlük en belirsiz)
- belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen, vuzuhsuz
- Şimdi galiba belirsiz bir yerde bir esere çalışıyor. - N. F. Kısakürek
- Şimdi galiba belirsiz bir yerde bir esere çalışıyor. - Necip Fazıl Kısakürek
- niteliği hakkında tam bir bilgi edinilemeyen, müphem
- Bir ayağın yerlere sürtünmesinden çıkan, silik ve belirsiz sesi işitti. - P. Safa
- bilinmeyen, meçhul
- Küçük bir ekmek parçası üstüne konmuş, ne olduğu belirsiz yeşilliklerle yapılmış salata kendisine uzatılıyormuş. - A. Kutlu
- matematikte bize verildiği haliyle değerini belirleyemediğimiz ifadele denir
Deyimler[düzenle]
Karşıt anlamlılar[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumuna göre "belirsiz" maddesi