bağırsak

Türkçe

Söyleniş

Heceleme: ba‧ğır‧sak

Köken

Eski Türkçe bağır (iç organlar)

bagırsak, DLT. bagırsuk, Kzk. bawırsak, Krg. boorsok, Tat., Özb. içek, Uyg. işey. Türkçe bağır/böğür (karaciğer, göğüs) isimleri ile bağır-, böğür- filleri kökteştir. - sa eki, üzerine geldiği isimlere “istek” anlamı katan bir fiil yapma ekidir. bagır-sa-: hoşlan-, canı çek-, acık-. -k ise isim yapma ekidir (bagır-sa-k). Söz konusu organ, göğüs kafesinin altında bulunduğu, sindirim sisteminin bir parçası olduğu ve ses çıkardığı için bu şekilde adlandırılmış olmalıdır.

Ad

bağırsak (belirtme hâli bağırsağı, çoğulu bağırsaklar)

1. (anatomi) sindirim organının mideden anüse kadar olan, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşan bölümü

Deyimler

bağırsak açımı, bağırsak adenokarsinomu, bağırsak ağızlatımı, bağırsak ağrısı, bağırsak amebiyozisi, bağırsak amfizemi, bağırsak asıcı bağ, bağırsak askısı, bağırsak bezleri, bağırsak bilim, bağırsak bilimi, bağırsak boğulması, bağırsak boğulumu, bağırsak boğumcası, bağırsak boşluğu, bağırsak burkulumu, bağırsak çakılı, bağırsak dalımcası, bağırsak daralımı, bağırsak debesi, bağırsak dikimi, bağırsak dolaşımı, bağırsak dönmesi, bağırsak dönümü, bağırsak düğümlenmesi, bağırsak düşüklüğü, bağırsak düşümü, bağırsak evresi, bağırsak felci, bağırsak gazı, bağırsak gevşemi, bağırsak gidimi, bağırsak gölerimi, bağırsak ğenişlemi, bağırsak iltihabı, bağırsak ingini, bağırsak invaginasyonu bağırsak kabarca, bağırsak kabarcası, bağırsak kanaması, bağırsak kanartısı, bağırsak kavlıcı, bağırsak kayıntıcıl, bağırsak kaynaşması, bağırsak kazıntısı, bağırsak kelebeği, bağırsak kesesi, bağırsak keskisi, bağırsak keziği, bağırsak kınlanımı, bağırsak kızartısı, bağırsak kurdu, bağırsak kurtları, bağırsak lenfangiektazisi, bağırsak lipofuskinozisi, bağırsak makası, bağırsak miyazisi, bağırsak oluşumu, bağırsak otu, bağırsak ödemi, bağırsak pensi, bağırsak punksiyonu, bağırsak rezeksiyonu, bağırsak sancısı, bağırsak sıkışması, bağırsak sıtması, bağırsak sıvısı, bağırsak sıyrıntısı, bağırsak sindirimi, bağırsak solucanı, bağırsak solucanları, bağırsak spazmı, bağırsak stazı, bağırsak stenozu, bağırsak suyu, bağırsak şistosomozisi, bağırsak taşı, bağırsak tıkanıklığı, bağırsak tümürü, bağırsak uyuzu, bağırsak volvulusu, bağırsak yalazı, bağırsak yalımı, bağırsak yangısı, bağırsak yapışması, bağırsak yarıklığı, bağırsak yazar, bağırsak yazımı, boş bağırsak, düz bağırsak, ince bağırsak, kalın bağırsak, kör bağırsak, onikiparmak bağırsağı ön bağırsak, son bağırsak

|}

Üst kavramlar

iç organ

Türetilmiş kavramlar

bağırsakça, bağırsakçı, bağırsakçık, bağırsakken, bağırsakla, bağırsaklı, bağırsaksa, bağırsaksı, bağırsaksız

Çeviriler

çeviriler

• Almanca: Darm (de) e, Eingeweide (de) e
• Asturyasça: intestín (ast), estantín (ast)
• Azerice: bağırsaq (az)
• Bulgarca: черво (bg) (červo)
• Çekçe: střevo (cs) n
• Eski Türkçe: bagırsuk‎ (otk) (bagırsuk), bükün‎ (otk) (bükün)
• Estonca: sool (et)
• Felemenkçe: darm (nl) e
• Fince: suoli (fi)
• Fransızca: intestin (fr) e
• İbranice: מעיים‎ (he) (meaim)
• İngilizce: intestine (en), bowel (en), gut (en)
• İspanyolca: intestino (es) e
• İsveççe: tarm (sv)
• İtalyanca: intestino (it) e
• Kürtçe: rûvî (ku)
• Latince: intestinum (la)
• Livice: sūoļ (li)
• Macarca: bél (hu) *Rusça: кишка (ru) (kişka)
• Vepsice: sol’ (vep)

Kaynakça

• Türk Dil Kurumuna göre "bağırsak" maddesi

Atasözleri

• Kurtla ortak olan tilkinin hissesi, ya tırnaktır, ya bağırsak

Eylem

bağırsak

1. bağırmak (eylem) sözcüğünün dilek-şart kipi basit birinci çoğul şahıs olumlu çekimi

Söyleniş

• Heceleme: ba‧ğır‧sak

Karşıt anlamlılar

• bağırmasak

Sözcük birliktelikleri

• bağırsak da, bağırmasak da