azmak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]- Heceleme: az‧mak
Eylem
[düzenle]azmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi azar)
- taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak
- (Deniz, ırmak v.s. için) kabarmak, taşmak
- çamaşır artık ağartılamaz duruma gelmek
- (Gökköy ağzı) bataklık
Atasözleri
[düzenle]- (taşkınlıkta ileri gitmek): Bela gelmez kul azmayınca, kaza gelmez Hak yazmayınca
Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.
Çağatayca
[düzenle]Eylem
[düzenle]- Baştan, yoldan şaşmak, isyan-i şekavet etmek, gümrah olmak, tahit ve lager olmak.
Eski Türkçe
[düzenle]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
[düzenle]Türkmence
[düzenle]Eylem
[düzenle]azmak
- azmak, ahlâkı bozulmak, baştan çıkmak