İçeriğe atla

çaresiz

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[değiştir]

Belirteç

[değiştir]

çaresiz

  1. çıkar yol bulamayan biçimde
    Birdenbire kendini o kadar çaresiz hissetti ki oradan uzaklaşıp bir sütunun dibine çökerek ağlamaya başladı. - İ. O. Anar
  2. ister istemez
    İkinci seçeneğin düşüncesi bile sinirlerini alt üst etmeye yettiğinden, çaresiz birinci yolu seçti. - E. Şafak

Çeviriler

[değiştir]

Ön ad

[değiştir]

çaresiz

  1. çaresi bulunmayan, onulmaz
    Çaresiz derdimi oğlana anlatıp dükkâna döndüm. - A. Ümit
  2. çare bulamayan, biçare, zavallı
    Viranelerde yemek için ot toplayan çaresiz kadınlarla konuştu. - Ö. Seyfettin

Çeviriler

[değiştir]

Kaynakça

[değiştir]