Arama sonuçları

yaşlı (karşılaştırma daha yaşlı, üstünlük en yaşlı) yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar uzun yılları geride bırakmış Yaşlı ağaç. çeviriler Türk Dil Kurumuna...

şıvgın (belirtme hâli şıvgını, çoğulu şıvgınlar) (halk ağzı) budanmış yaşlı ağaçların budanan yerlerinden çıkan taze sürgün, çıvgın (halk ağzı) rüzgâr ve...

aksesuar olarak yaygın şekilde kullanılan baston, günümüzde giderek sadece yaşlıların yürümeye yardımcı olarak kullandığı bir alet olmaya başlamıştır. çeviriler...

oldu Cihan "Olma!" derse, mahv olur ol dem hemân. — Süleyman Çelebi Heceleme: ol‧ma olma olma Heceleme: ol‧ma olma (ağaçlar, gülgiller, meyveler) elma...

ː Heceleme: pir pir (belirtme hâli piri, çoğulu pirler) koca, ihtiyar, yaşlı kimse Ak sakallı pir, bunları söyleyerek sırra kadem basmış. - Y. K. Karaosmanoğlu...

oğulca, oğulcu, oğulcuk, oğulken, oğulla, oğullu, oğulsa, oğulsuz oğul oğul yaşlı kimselerin genç erkeklere söylediği bir seslenme sözü Bu su onu da devirir...

vahyolmak, vâkıf olmak, vâr olmak, yakın olmak, yar olmak, yardımcı olmak, yaşlı olmak meydana gelmek olmak ya da olmamak olabilmek, oladurmak, olayazmak...

kaplamadan oluşan temel bölümü (kaplar) türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap Bir taş teknenin üstünde doktor...

vâkıf olmamak, vâr olmamak, yakın olmamak, yar olmamak, yardımcı olmamak, yaşlı olmamak meydana gelmek olmak ya da olmamak olamamak, oldurmamak, olunmamak...

haykıran bir ağacın yanına geldi.“ (ağaçlar, gülgiller) elma ağacı Im Garten habe ich mehrere Äpfel stehen. Bahçede birkaç elma ağacım var. (edebiyat)...