استوى
Arapça[değiştir]
Köken[değiştir]
- س و ي (s-v-y). İbranice הִשְׁתַּוָּה ile soydaştır.
Eylem[değiştir]
اِسْتَوَى (istevā) VIII, geniş zaman يَسْتَوِي (yestevī)
- açık sözlü, doğru veya düz olmak, doğrudan yönlendirilmiş olmak
- aramak veya arzu ettiğinden aynı ya da eşit seviyede, çift, tek şekilli v.s. olmak
- ayarlanmış, düzeltilmiş olmak ya da doğru veya iyi hâle gelmek
- dik durmak
- doğru veya iyi (olarak yapılmış) olmak
- düz olmak, düzleşmek veya sadeleşmek
- اِسْتَوَتِ ٱلطَّرِيقُ. — Yol düzleşti.
- hâlinin veya ilminin ihtiyaçlarına uymak veya uyarlanmış olmak
- münasip bir şekilde yapılmış veya şekillendirilmiş olmak
- simetrik, uyumlu veya tutarlı olmak
- yapılmış veya tamamlanmış olmak
- yetişkin veya iyice pişmiş olmak
- yükselmek
- (بِ (bi) veya وَ (ve) ile kullanılır) birşeyle eşit olmak, yeknesak olmak, eşleşmek, aynı seviyede olmak
- (عَلَى (ʿalā) ile kullanılır) binmek, (sağlam bir şekilde) oturmak; istivâ etmek
- M.S. 609–632, Kur'an, 25:59
ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٖ ثُمَّ ٱسۡتَوَىٰ عَلَى ٱلۡعَرۡشِۖ ٱلرَّحۡمَٰنُ فَسۡـَٔلۡ بِهِۦ خَبِيرٗا – Gökleri Yer'i ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş'a istivâ eden Rahmân'dır. Haydi ne dileyeceksen o Her Şeyden Haberdâr Olan'dan dile.
- M.S. 609–632, Kur'an, 25:59
- (geçişsiz, karşılıklı) eşit veya eşdeğer olmak
- eş anlamlısı: تَسَاوَى (tesāvā)
Çekimleme[değiştir]
اِسْتَوَى
çekimi (biçim-VIII nakıs)mastar الْمَصْدَر |
istivāʾ | |||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
ism-i fail اِسْم الْفَاعِل |
müstevin | |||||||||||
ism-i meful اِسْم الْمَفْعُول |
müsteven | |||||||||||
etken eylem الْفِعْل الْمَعْلُوم | ||||||||||||
tekil الْمُفْرَد |
ikil الْمُثَنَّى |
çoğul الْجَمْع | ||||||||||
1. kişi الْمُتَكَلِّم |
2. kişi الْمُخَاطَب |
3. kişi الْغَائِب |
2. kişi الْمُخَاطَب |
3. kişi الْغَائِب |
1. kişi الْمُتَكَلِّم |
2. kişi الْمُخَاطَب |
3. kişi الْغَائِب | |||||
geçmiş zaman الْمَاضِي |
eril | isteveytü |
isteveyte |
اِسْتَوَى istevā |
isteveytümā |
isteveyā |
isteveynā |
isteveytüm |
istevev | |||
dişil | isteveyti |
istevet |
istevetā |
isteveytünne |
isteveyne | |||||||
geniş zaman الْمُضَارِع |
eril | ʾestevī |
testevī |
yestevī |
testeviyāni |
yesteviyāni |
nestevī |
testevūne |
yestevūne | |||
dişil | testevīne |
testevī |
testeviyāni |
testevīne |
yestevīne | |||||||
geniş zaman mansub الْمُضَارِع الْمَنْصُوب |
eril | ʾesteviye |
testeviye |
yesteviye |
testeviyā |
yesteviyā |
nesteviye |
testevū |
yestevū | |||
dişil | testevī |
testeviye |
testeviyā |
testevīne |
yestevīne | |||||||
geniş zaman meczum الْمُضَارِع الْمَجْزُوم |
eril | ʾestevi |
testevi |
yestevi |
testeviyā |
yesteviyā |
nestevi |
testevū |
yestevū | |||
dişil | testevī |
testevi |
testeviyā |
testevīne |
yestevīne | |||||||
emir الْأَمْر |
eril | istevi |
isteviyā |
istevū |
||||||||
dişil | istevī |
istevīne | ||||||||||
edilgen eylem الْفِعْل الْمَجْهُول | ||||||||||||
tekil الْمُفْرَد |
ikil الْمُثَنَّى |
çoğul الْجَمْع | ||||||||||
1. kişi الْمُتَكَلِّم |
2. kişi الْمُخَاطَب |
3. kişi الْغَائِب |
2. kişi الْمُwخَاطَب |
3. kişi الْغَائِب |
1. kişi الْمُتَكَلِّم |
2. kişi الْمُخَاطَب |
3. kişi الْغَائِب | |||||
geçmiş zaman الْمَاضِي |
eril | ustüvītü |
ustüvīte |
ustüviye |
ustüvītümā |
ustüviyā |
ustüvīnā |
ustüvītüm |
ustüvū | |||
dişil | ustüvīti |
ustüviyet |
ustüviyetā |
ustüvītünne |
ustüvīne | |||||||
geniş zaman الْمُضَارِع |
eril | ʾüstevā |
tüstevā |
yüstevā |
tüsteveyāni |
yüsteveyāni |
nüstevā |
tüstevevne |
yüstevevne | |||
dişil | tüsteveyne |
tüstevā |
tüsteveyāni |
tüsteveyne |
yüsteveyne | |||||||
geniş zaman mansub الْمُضَارِع الْمَنْصُوب |
eril | ʾüstevā |
tüstevā |
yüstevā |
tüsteveyā |
yüsteveyā |
nüstevā |
tüstevev |
yüstevev | |||
dişil | tüstevey |
tüstevā |
tüsteveyā |
tüsteveyne |
yüsteveyne | |||||||
geniş zaman meczum الْمُضَارِع الْمَجْزُوم |
eril | ʾüsteve |
tüsteve |
yüsteve |
tüsteveyā |
yüsteveyā |
nüsteve |
tüstevev |
yüstevev | |||
dişil | tüstevey |
tüsteve |
tüsteveyā |
tüsteveyne |
yüsteveyne |
Kaynaklar[değiştir]
- Hans Wehr (1976), “استوى”, A Dictionary of Modern Written Arabic, J. Milton Cowan, editör, 4. baskı, Ithaca, NY, A.B.D.: Spoken Language Services, ISBN 0-87950-001-8
- Lane (1863). Arabic-English Lexicon.
Kategori:
- س و ي kökünden türetilmiş Arapça sözcükler
- Arapça sözcükler
- Arapça eylemler
- Arapça biçim-VIII eylemler
- Arapça birleşimlerine göre nakıs eylemler
- Arapça ecvef biçim-VIII eylemler
- Arapça ecvef eylemler
- Arapça nakıs biçim-VIII eylemler
- Arapça nakıs eylemler
- Arapça ikinci kökünde و kullanan biçim-VIII eylemler
- Arapça üçüncü kökünde ي kullanan biçim-VIII eylemler
- Arapça tam edilgen eylemler
- Arapça geçişli eylemler