utanç duymak

Türkçe

Eylem

utanç duymak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi utanç duyar)

1. Utanmak.

   Bundan utanç duyuyor, utanılacak pek az şey yapan birisi olarak da gerginleşiyordu. - Tarık Buğra

Çekimleme

utanç duymak eyleminin çekimi

olumlu çekimler
			tekil			çoğul
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
bildirme (haber) kipleri	belirli geçmiş	basit	utanç duydum	utanç duydun	utanç duydu	utanç duyduk	utanç duydunuz	utanç duydular
		hikaye	utanç duyduydum	utanç duyduydun	utanç duyduydu	utanç duyduyduk	utanç duyduydunuz	utanç duyduydular
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	utanç duyduysam	utanç duyduysan	utanç duyduysa	utanç duyduysak	utanç duyduysanız	utanç duyduysalar utanç duydularsa
	belirsiz geçmiş	basit	utanç duymuşum	utanç duymuşsun	utanç duymuş	utanç duymuşuz	utanç duymuşsunuz	utanç duymuşlar
		hikaye	utanç duymuştum	utanç duymuştun	utanç duymuştu	utanç duymuştuk	utanç duymuştunuz	utanç duymuştular
		rivayet	utanç duymuşmuşum	utanç duymuşmuşsun	utanç duymuşmuş	utanç duymuşmuşuz	utanç duymuşmuşsunuz	utanç duymuşmuşlar
		şart	utanç duymuşsam	utanç duymuşsan	utanç duymuşsa	utanç duymuşsak	utanç duymuşsanız	utanç duymuşsalar utanç duymuşlarsa
	geniş	basit	utanç duyarım	utanç duyarsın	utanç duyar	utanç duyarız	utanç duyarsınız	utanç duyarlar
		hikaye	utanç duyardım	utanç duyardın	utanç duyardı	utanç duyardık	utanç duyardınız	utanç duyardılar
		rivayet	utanç duyarmışım	utanç duyarmışsın	utanç duyarmış	utanç duyarmışız	utanç duyarmışsınız	utanç duyarmışlar
		şart	utanç duyarsam	utanç duyarsan	utanç duyarsa	utanç duyarsak	utanç duyarsanız	utanç duyarsalar utanç duyarlarsa
	şimdiki	basit	utanç duyuyorum	utanç duyuyorsun	utanç duyuyor	utanç duyuyoruz	utanç duyuyorsunuz	utanç duyuyorlar
		hikaye	utanç duyuyordum	utanç duyuyordun	utanç duyuyordu	utanç duyuyorduk	utanç duyuyordunuz	utanç duyuyordular
		rivayet	utanç duyuyormuşum	utanç duyuyormuşsun	utanç duyuyormuş	utanç duyuyormuşuz	utanç duyuyormuşsunuz	utanç duyuyormuşlar
		şart	utanç duyuyorsam	utanç duyuyorsan	utanç duyuyorsa	utanç duyuyorsak	utanç duyuyorsanız	utanç duyuyorsalar utanç duyuyorlarsa
	gelecek	basit	utanç duyacağım	utanç duyacaksın	utanç duyacak	utanç duyacağız	utanç duyacaksınız	utanç duyacaklar
		hikaye	utanç duyacaktım	utanç duyacaktın	utanç duyacaktı	utanç duyacaktık	utanç duyacaktınız	utanç duyacaktılar
		rivayet	utanç duyacakmışım	utanç duyacakmışsın	utanç duyacakmış	utanç duyacakmışız	utanç duyacakmışsınız	utanç duyacakmışlar
		şart	utanç duyacaksam	utanç duyacaksan	utanç duyacaksa	utanç duyacaksak	utanç duyacaksanız	utanç duyacaksalar utanç duyacaklarsa
dilek (tasarlama) kipleri	istek	basit	utanç duyayım	utanç duyasın	utanç duya	utanç duyalım	utanç duyasınız	utanç duyalar
		hikaye	utanç duyaydım	utanç duyaydın	utanç duyaydı	utanç duyaydık	utanç duyaydınız	utanç duyaydılar
		rivayet	utanç duyaymışım	utanç duyaymışsın	utanç duyaymış	utanç duyaymışız	utanç duyaymışsınız	utanç duyaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	şart	basit	utanç duysam	utanç duysan	utanç duysa	utanç duysak	utanç duysanız	utanç duysalar
		hikaye	utanç duysaydım	utanç duysaydın	utanç duysaydı	utanç duysaydık	utanç duysaydınız	utanç duysaydılar
		rivayet	utanç duysaymışım	utanç duysaymışsın	utanç duysaymış	utanç duysaymışız	utanç duysaymışsınız	utanç duysaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	gereklilik	basit	utanç duymalıyım	utanç duymalısın	utanç duymalı	utanç duymalıyız	utanç duymalısınız	utanç duymalılar
		hikaye	utanç duymalıydım	utanç duymalıydın	utanç duymalıydı	utanç duymalıydık	utanç duymalıydınız	utanç duymalıydılar
		rivayet	utanç duymalıymışım	utanç duymalıymışsın	utanç duymalıymış	utanç duymalıymışız	utanç duymalıymışsınız	utanç duymalıymışlar
		şart	utanç duymalıysam	utanç duymalıysan	utanç duymalıysa	utanç duymalıysak	utanç duymalıysanız	utanç duymalıysalar utanç duymalılarsa
	emir	basit	—	utanç duy	utanç duysun	—	utanç duyun utanç duyunuz	utanç duysunlar
		hikaye	—	—	—	—	—	—
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	—	—	—	—	—	—
olumsuz çekimler
			tekil			çoğul
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
bildirme (haber) kipleri	belirli geçmiş	basit	utanç duymadım	utanç duymadın	utanç duymadı	utanç duymadık	utanç duymadınız	utanç duymadılar
		hikaye	utanç duymadıydım	utanç duymadıydın	utanç duymadıydı	utanç duymadıydık	utanç duymadıydınız	utanç duymadıydılar
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	utanç duymadıysam	utanç duymadıysan	utanç duymadıysa	utanç duymadıysak	utanç duymadıysanız	utanç duymadıysalar utanç duymadılarsa
	belirsiz geçmiş	basit	utanç duymamışım	utanç duymamışsın	utanç duymamış	utanç duymamışız	utanç duymamışsınız	utanç duymamışlar
		hikaye	utanç duymamıştım	utanç duymamıştın	utanç duymamıştı	utanç duymamıştık	utanç duymamıştınız	utanç duymamıştılar
		rivayet	utanç duymamışmışım	utanç duymamışmışsın	utanç duymamışmış	utanç duymamışmışız	utanç duymamışmışsınız	utanç duymamışmışlar
		şart	utanç duymamışsam	utanç duymamışsan	utanç duymamışsa	utanç duymamışsak	utanç duymamışsanız	utanç duymamışsalar utanç duymamışlarsa
	geniş	basit	utanç duymam	utanç duymazsın	utanç duymaz	utanç duymayız	utanç duymazsınız	utanç duymazlar
		hikaye	utanç duymazdım	utanç duymazdın	utanç duymazdı	utanç duymazdık	utanç duymazdınız	utanç duymazdılar
		rivayet	utanç duymazmışım	utanç duymazmışsın	utanç duymazmış	utanç duymazmışız	utanç duymazmışsınız	utanç duymazmışlar
		şart	utanç duymazsam	utanç duymazsan	utanç duymazsa	utanç duymazsak	utanç duymazsanız	utanç duymazsalar utanç duymazlarsa
	şimdiki	basit	utanç duymuyorum	utanç duymuyorsun	utanç duymuyor	utanç duymuyoruz	utanç duymuyorsunuz	utanç duymuyorlar
		hikaye	utanç duymuyordum	utanç duymuyordun	utanç duymuyordu	utanç duymuyorduk	utanç duymuyordunuz	utanç duymuyordular
		rivayet	utanç duymuyormuşum	utanç duymuyormuşsun	utanç duymuyormuş	utanç duymuyormuşuz	utanç duymuyormuşsunuz	utanç duymuyormuşlar
		şart	utanç duymuyorsam	utanç duymuyorsan	utanç duymuyorsa	utanç duymuyorsak	utanç duymuyorsanız	utanç duymuyorsalar utanç duymuyorlarsa
	gelecek	basit	utanç duymayacağım	utanç duymayacaksın	utanç duymayacak	utanç duymayacağız	utanç duymayacaksınız	utanç duymayacaklar
		hikaye	utanç duymayacaktım	utanç duymayacaktın	utanç duymayacaktı	utanç duymayacaktık	utanç duymayacaktınız	utanç duymayacaktılar
		rivayet	utanç duymayacakmışım	utanç duymayacakmışsın	utanç duymayacakmış	utanç duymayacakmışız	utanç duymayacakmışsınız	utanç duymayacakmışlar
		şart	utanç duymayacaksam	utanç duymayacaksan	utanç duymayacaksa	utanç duymayacaksak	utanç duymayacaksanız	utanç duymayacaksalar utanç duymayacaklarsa
dilek (tasarlama) kipleri	istek	basit	utanç duymayayım	utanç duymayasın	utanç duymaya	utanç duymayalım	utanç duymayasınız	utanç duymayalar
		hikaye	utanç duymayaydım	utanç duymayaydın	utanç duymayaydı	utanç duymayaydık	utanç duymayaydınız	utanç duymayaydılar
		rivayet	utanç duymayaymışım	utanç duymayaymışsın	utanç duymayaymış	utanç duymayaymışız	utanç duymayaymışsınız	utanç duymayaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	şart	basit	utanç duymasam	utanç duymasan	utanç duymasa	utanç duymasak	utanç duymasanız	utanç duymasalar
		hikaye	utanç duymasaydım	utanç duymasaydın	utanç duymasaydı	utanç duymasaydık	utanç duymasaydınız	utanç duymasaydılar
		rivayet	utanç duymasaymışım	utanç duymasaymışsın	utanç duymasaymış	utanç duymasaymışız	utanç duymasaymışsınız	utanç duymasaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	gereklilik	basit	utanç duymamalıyım	utanç duymamalısın	utanç duymamalı	utanç duymamalıyız	utanç duymamalısınız	utanç duymamalılar
		hikaye	utanç duymamalıydım	utanç duymamalıydın	utanç duymamalıydı	utanç duymamalıydık	utanç duymamalıydınız	utanç duymamalıydılar
		rivayet	utanç duymamalıymışım	utanç duymamalıymışsın	utanç duymamalıymış	utanç duymamalıymışız	utanç duymamalıymışsınız	utanç duymamalıymışlar
		şart	utanç duymamalıysam	utanç duymamalıysan	utanç duymamalıysa	utanç duymamalıysak	utanç duymamalıysanız	utanç duymamalıysalar utanç duymamalılarsa
	emir	basit	—	utanç duyma	utanç duymasın	—	utanç duymayın utanç duymayınız	utanç duymasınlar
		hikaye	—	—	—	—	—	—
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	—	—	—	—	—	—

Çeviriler

utanmak — bakınız utanmak

Ek okumalar

• Türk Dil Kurumuna göre "utanç duymak" maddesi