İçeriğe atla

tuhaf

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Arapça

Ön ad

[düzenle]

tuhaf (karşılaştırma daha tuhaf, üstünlük en tuhaf)

  1. acayip
    Nahit'in onda hiç görmediği bir tuhaf hâli vardı. - T. Buğra
  2. şaşılacak, garip
  3. güldürücü
    Kibirli, alıngan olmayan, tuhaf ve nükteli bir adammış. - A. Ş. Hisar#
  4. gülünç
    Bu kıyafetle tuhaf oluyorsun.
  5. anlaşılmaz
    Tuhaf çocuk, günü gününe uymuyor.

Çeviriler

[düzenle]

Ünlem

[düzenle]

tuhaf

  1. şaşılan bir şey karşısında söylenen söz
    Tuhaf! Her yerde olduğunun aksine, burada şehirden uzaklaştıkça binaların güzelliği artıyor. - A. Haşim

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]