takip
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]- Osmanlı Türkçesi تعقيب, Arapça تَعْقِيب (taʿḳīb).
Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]takip (belirtme hâli takibi, çoğulu takipler)
- yakalamak, yetişmek veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitme
- Hazım Aslan'ı bir polis hafiyesi gibi günlerce takipten sonra bulmaya muvaffak oldum. — H. E. Adıvar
- ardınca gitme veya gelme
- Çocuk, babasının kendisini takibinden memnun olmadı.
- kovuşturma
- Savcılık, basın suçlarının takibinden sorumludur.
- izinden gitme, riayet etme, uyma
- Atatürk'ün düşüncelerini takip, gençliğin başlıca amacıdır.
- (askeriye) geri çekilmekte olan düşmanı yok etmek için yapılan hareket
Çekimleme
[düzenle]takip adının çekimi
Eş anlamlılar
[düzenle]- (yetişmek, izinden gitmek): izleme
Çeviriler
[düzenle]arkasından gitme
kovuşturma
|
Alt kavramlar
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "takip" maddesi
Ek okumalar
[düzenle]- Vikipedi'de takip