İçeriğe atla

takip

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Osmanlı Türkçesi تعقيب, Arapça تَعْقِيب (taʿḳīb).

Söyleniş

[düzenle]

takip (belirtme hâli takibi, çoğulu takipler)

  1. yakalamak, yetişmek veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitme
    Hazım Aslan'ı bir polis hafiyesi gibi günlerce takipten sonra bulmaya muvaffak oldum. H. E. Adıvar
  2. ardınca gitme veya gelme
    Çocuk, babasının kendisini takibinden memnun olmadı.
  3. kovuşturma
    Savcılık, basın suçlarının takibinden sorumludur.
  4. izinden gitme, riayet etme, uyma
    Atatürk'ün düşüncelerini takip, gençliğin başlıca amacıdır.
  5. (askeriye) geri çekilmekte olan düşmanı yok etmek için yapılan hareket

Çekimleme

[düzenle]

Eş anlamlılar

[düzenle]
  • (yetişmek, izinden gitmek): izleme

Çeviriler

[düzenle]

Alt kavramlar

[düzenle]

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Ek okumalar

[düzenle]