hususi
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Belirteç
[düzenle]hususi
- [1] özel olarak, özel bir biçimde
- Annemle babam dört gün içinde üç defa hususi konuştular. - A. Gündüz
Köken
[düzenle]- [1] Arapça
Ön ad
[düzenle]hususi (karşılaştırma daha hususi, üstünlük en hususi)
- [1] özel
- Kadıköy vapurunun hususi kamarasında, boyları birer metreyi aşmayan bir müvezzi kalabalığı kaynaşıyor. - N. F. Kısakürek