hasta düşmek

Türkçe

Köken

Arapça

Eylem

hasta düşmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi hasta düşer)

1. Hasta olmak

Çekimleme

hasta düşmek eyleminin çekimi

olumlu çekimler
			tekil			çoğul
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
bildirme (haber) kipleri	belirli geçmiş	basit	hasta düştüm	hasta düştün	hasta düştü	hasta düştük	hasta düştünüz	hasta düştüler
		hikaye	hasta düştüydüm	hasta düştüydün	hasta düştüydü	hasta düştüydük	hasta düştüydünüz	hasta düştüydüler
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	hasta düştüysem	hasta düştüysen	hasta düştüyse	hasta düştüysek	hasta düştüyseniz	hasta düştüyseler hasta düştülerse
	belirsiz geçmiş	basit	hasta düşmüşüm	hasta düşmüşsün	hasta düşmüş	hasta düşmüşüz	hasta düşmüşsünüz	hasta düşmüşler
		hikaye	hasta düşmüştüm	hasta düşmüştün	hasta düşmüştü	hasta düşmüştük	hasta düşmüştünüz	hasta düşmüştüler
		rivayet	hasta düşmüşmüşüm	hasta düşmüşmüşsün	hasta düşmüşmüş	hasta düşmüşmüşüz	hasta düşmüşmüşsünüz	hasta düşmüşmüşler
		şart	hasta düşmüşsem	hasta düşmüşsen	hasta düşmüşse	hasta düşmüşsek	hasta düşmüşseniz	hasta düşmüşseler hasta düşmüşlerse
	geniş	basit	hasta düşerim	hasta düşersin	hasta düşer	hasta düşeriz	hasta düşersiniz	hasta düşerler
		hikaye	hasta düşerdim	hasta düşerdin	hasta düşerdi	hasta düşerdik	hasta düşerdiniz	hasta düşerdiler
		rivayet	hasta düşermişim	hasta düşermişsin	hasta düşermiş	hasta düşermişiz	hasta düşermişsiniz	hasta düşermişler
		şart	hasta düşersem	hasta düşersen	hasta düşerse	hasta düşersek	hasta düşerseniz	hasta düşerseler hasta düşerlerse
	şimdiki	basit	hasta düşüyorum	hasta düşüyorsun	hasta düşüyor	hasta düşüyoruz	hasta düşüyorsunuz	hasta düşüyorlar
		hikaye	hasta düşüyordum	hasta düşüyordun	hasta düşüyordu	hasta düşüyorduk	hasta düşüyordunuz	hasta düşüyordular
		rivayet	hasta düşüyormuşum	hasta düşüyormuşsun	hasta düşüyormuş	hasta düşüyormuşuz	hasta düşüyormuşsunuz	hasta düşüyormuşlar
		şart	hasta düşüyorsam	hasta düşüyorsan	hasta düşüyorsa	hasta düşüyorsak	hasta düşüyorsanız	hasta düşüyorsalar hasta düşüyorlarsa
	gelecek	basit	hasta düşeceğim	hasta düşeceksin	hasta düşecek	hasta düşeceğiz	hasta düşeceksiniz	hasta düşecekler
		hikaye	hasta düşecektim	hasta düşecektin	hasta düşecekti	hasta düşecektik	hasta düşecektiniz	hasta düşecektiler
		rivayet	hasta düşecekmişim	hasta düşecekmişsin	hasta düşecekmiş	hasta düşecekmişiz	hasta düşecekmişsiniz	hasta düşecekmişler
		şart	hasta düşeceksem	hasta düşeceksen	hasta düşecekse	hasta düşeceksek	hasta düşecekseniz	hasta düşecekseler hasta düşeceklerse
dilek (tasarlama) kipleri	istek	basit	hasta düşeyim	hasta düşesin	hasta düşe	hasta düşelim	hasta düşesiniz	hasta düşeler
		hikaye	hasta düşeydim	hasta düşeydin	hasta düşeydi	hasta düşeldim	hasta düşeydiniz	hasta düşeydiler
		rivayet	hasta düşeymişim	hasta düşeymişsin	hasta düşeymiş	hasta düşelmişim	hasta düşeymişsiniz	hasta düşeymişler
		şart	—	—	—	—	—	—
	şart	basit	hasta düşsem	hasta düşsen	hasta düşse	hasta düşsek	hasta düşseniz	hasta düşseler
		hikaye	hasta düşseydim	hasta düşseydin	hasta düşseydi	hasta düşseydik	hasta düşseydiniz	hasta düşseydiler
		rivayet	hasta düşseymişim	hasta düşseymişsin	hasta düşseymiş	hasta düşseymişiz	hasta düşseymişsiniz	hasta düşseymişler
		şart	—	—	—	—	—	—
	gereklilik	basit	hasta düşmeliyim	hasta düşmelisin	hasta düşmeli	hasta düşmeliyiz	hasta düşmelisiniz	hasta düşmeliler
		hikaye	hasta düşmeliydim	hasta düşmeliydin	hasta düşmeliydi	hasta düşmeliydik	hasta düşmeliydiniz	hasta düşmeliydiler
		rivayet	hasta düşmeliymişim	hasta düşmeliymişsin	hasta düşmeliymiş	hasta düşmeliymişiz	hasta düşmeliymişsiniz	hasta düşmeliymişler
		şart	hasta düşmeliysem	hasta düşmeliysen	hasta düşmeliyse	hasta düşmeliysek	hasta düşmeliyseniz	hasta düşmeliyseler hasta düşmelilerse
	emir	basit	—	hasta düş	hasta düşsün	—	hasta düşün hasta düşünüz	hasta düşsünler
		hikaye	—	—	—	—	—	—
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	—	—	—	—	—	—
olumsuz çekimler
			tekil			çoğul
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
bildirme (haber) kipleri	belirli geçmiş	basit	hasta düşmedim	hasta düşmedin	hasta düşmedi	hasta düşmedik	hasta düşmediniz	hasta düşmediler
		hikaye	hasta düşmediydim	hasta düşmediydin	hasta düşmediydi	hasta düşmediydik	hasta düşmediydiniz	hasta düşmediydiler
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	hasta düşmediysem	hasta düşmediysen	hasta düşmediyse	hasta düşmediysek	hasta düşmediyseniz	hasta düşmediyseler hasta düşmedilerse
	belirsiz geçmiş	basit	hasta düşmemişim	hasta düşmemişsin	hasta düşmemiş	hasta düşmemişiz	hasta düşmemişsiniz	hasta düşmemişler
		hikaye	hasta düşmemiştim	hasta düşmemiştin	hasta düşmemişti	hasta düşmemiştik	hasta düşmemiştiniz	hasta düşmemiştiler
		rivayet	hasta düşmemişmişim	hasta düşmemişmişsin	hasta düşmemişmiş	hasta düşmemişmişiz	hasta düşmemişmişsiniz	hasta düşmemişmişler
		şart	hasta düşmemişsem	hasta düşmemişsen	hasta düşmemişse	hasta düşmemişsek	hasta düşmemişseniz	hasta düşmemişseler hasta düşmemişlerse
	geniş	basit	hasta düşmem	hasta düşmezsin	hasta düşmez	hasta düşmeyiz	hasta düşmezsiniz	hasta düşmezler
		hikaye	hasta düşmeydim	hasta düşmezdin	hasta düşmezdi	hasta düşmeydik	hasta düşmezdiniz	hasta düşmezdiler
		rivayet	hasta düşmeymişim	hasta düşmezmişsin	hasta düşmezmiş	hasta düşmeymişiz	hasta düşmezmişsiniz	hasta düşmezmişler
		şart	hasta düşmeysem	hasta düşmezsen	hasta düşmezse	hasta düşmeysek	hasta düşmezseniz	hasta düşmezseler hasta düşmezlerse
	şimdiki	basit	hasta düşmüyorum	hasta düşmüyorsun	hasta düşmüyor	hasta düşmüyoruz	hasta düşmüyorsunuz	hasta düşmüyorlar
		hikaye	hasta düşmüyordum	hasta düşmüyordun	hasta düşmüyordu	hasta düşmüyorduk	hasta düşmüyordunuz	hasta düşmüyordular
		rivayet	hasta düşmüyormuşum	hasta düşmüyormuşsun	hasta düşmüyormuş	hasta düşmüyormuşuz	hasta düşmüyormuşsunuz	hasta düşmüyormuşlar
		şart	hasta düşmüyorsam	hasta düşmüyorsan	hasta düşmüyorsa	hasta düşmüyorsak	hasta düşmüyorsanız	hasta düşmüyorsalar hasta düşmüyorlarsa
	gelecek	basit	hasta düşmeyeceğim	hasta düşmeyeceksin	hasta düşmeyecek	hasta düşmeyeceğiz	hasta düşmeyeceksiniz	hasta düşmeyecekler
		hikaye	hasta düşmeyecektim	hasta düşmeyecektin	hasta düşmeyecekti	hasta düşmeyecektik	hasta düşmeyecektiniz	hasta düşmeyecektiler
		rivayet	hasta düşmeyecekmişim	hasta düşmeyecekmişsin	hasta düşmeyecekmiş	hasta düşmeyecekmişiz	hasta düşmeyecekmişsiniz	hasta düşmeyecekmişler
		şart	hasta düşmeyeceksem	hasta düşmeyeceksen	hasta düşmeyecekse	hasta düşmeyeceksek	hasta düşmeyecekseniz	hasta düşmeyecekseler hasta düşmeyeceklerse
dilek (tasarlama) kipleri	istek	basit	hasta düşmeyeyim	hasta düşmeyesin	hasta düşmeye	hasta düşmeyelim	hasta düşmeyesiniz	hasta düşmeyeler
		hikaye	hasta düşmeyeydim	hasta düşmeyeydin	hasta düşmeyeydi	hasta düşmeyeldim	hasta düşmeyeydiniz	hasta düşmeyeydiler
		rivayet	hasta düşmeyeymişim	hasta düşmeyeymişsin	hasta düşmeyeymiş	hasta düşmeyelmişim	hasta düşmeyeymişsiniz	hasta düşmeyeymişler
		şart	—	—	—	—	—	—
	şart	basit	hasta düşmesem	hasta düşmesen	hasta düşmese	hasta düşmesek	hasta düşmeseniz	hasta düşmeseler
		hikaye	hasta düşmeseydim	hasta düşmeseydin	hasta düşmeseydi	hasta düşmeseydik	hasta düşmeseydiniz	hasta düşmeseydiler
		rivayet	hasta düşmeseymişim	hasta düşmeseymişsin	hasta düşmeseymiş	hasta düşmeseymişiz	hasta düşmeseymişsiniz	hasta düşmeseymişler
		şart	—	—	—	—	—	—
	gereklilik	basit	hasta düşmemeliyim	hasta düşmemelisin	hasta düşmemeli	hasta düşmemeliyiz	hasta düşmemelisiniz	hasta düşmemeliler
		hikaye	hasta düşmemeliydim	hasta düşmemeliydin	hasta düşmemeliydi	hasta düşmemeliydik	hasta düşmemeliydiniz	hasta düşmemeliydiler
		rivayet	hasta düşmemeliymişim	hasta düşmemeliymişsin	hasta düşmemeliymiş	hasta düşmemeliymişiz	hasta düşmemeliymişsiniz	hasta düşmemeliymişler
		şart	hasta düşmemeliysem	hasta düşmemeliysen	hasta düşmemeliyse	hasta düşmemeliysek	hasta düşmemeliyseniz	hasta düşmemeliyseler hasta düşmemelilerse
	emir	basit	—	hasta düşme	hasta düşmesin	—	hasta düşmeyin hasta düşmeyiniz	hasta düşmesinler
		hikaye	—	—	—	—	—	—
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	—	—	—	—	—	—

Eş anlamlılar

• hastalanmak