gergin
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Ön ad[düzenle]
gergin (karşılaştırma daha gergin, üstünlük en gergin) gergin
- gerilmiş durumda olan
- Her hadisenin rüzgârı onun gergin sinirlerini derin derin sarsmıştır. - İbrahim Alâeddin Gövsa
- buruşuğu, kırışığı olmayan
- Siyah jarse elbisesi içinde, hâlâ diri, gergin vücuduyla güzel ve ihtişamlıydı. - Peyami Safa
- (mecaz) bozulacak duruma gelmiş olan (ilişki)
- Arkadaşımın kocasıyla arası gergin.
- (mecaz) huzursuz, sinirli
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumuna göre "gergin" maddesi
Gagavuzca[düzenle]
Ön ad[düzenle]
gergin
- gergin
Kaynakça[düzenle]
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki