defect
Görünüm
İngilizce
[düzenle]Ad
[düzenle]defect (çoğulu defects)
Eş anlamlılar
[düzenle]- [1] fault, flaw, imperfection, deficiency, weakness, inadequacy, shortcoming, limitation, failing, obstruction
Eylem
[düzenle]defect
- [1] ülkeyi terketmek; ülkeden kaçmak; ülkeden ayrılmak; firar etmek