buzlu
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Ön ad
[düzenle]buzlu (karşılaştırma daha buzlu, üstünlük en buzlu)
- Buz tutmuş, buz bağlamış olan
- Buz içinde tutularak, içine buz katılarak soğutulmuş
- Buğulanmış gibi olan, saydam olmayan
Söyleniş
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: buz‧lu
Karşıt anlamlılar
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Örnekler
[düzenle]- Limonatayı buzlu içe içe boğazını üşüttü.
Köken
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]Türk Dil Kurumuna göre "buzlu" maddesi
Gagavuzca
[düzenle]Ön ad
[düzenle]buzlu
Örnekler
[düzenle]- "Gezinin bitkisindä dä kasabanın merkezindä birär buzlu grek kofesi buyurduk."