always
Görünüm
İngilizce
[düzenle]Farklı yazılışlar
[düzenle]Köken
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Belirteç
[düzenle]always
- daima, nâmütenâhî, sonsuza kadar
- The Sun always rises in the east. — Güneş daima doğudan doğar.
- her seferinde, her zaman
- You will always be my friend. — Her zaman arkadaşım olacaksın.
- son çare olarak
- If the marriage doesn't work out, you can always get divorced. — Evlilik yürümezse son çare olarak boşanabilirsiniz.
Zıt anlamlılar
[düzenle]Kaynaklar
[düzenle]Ek okumalar
[düzenle]- İngilizce Vikipedi'de always