عند
Görünüm
Arapça
[düzenle]Köken
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Edat
[düzenle]عِنْدَ (ʿinde)
- birinin katında
- M.S. 609–632, Kur'an, 24:15
Arapça « إِذْ تَلَقَّوْنَهُ بِأَلْسِنَتِكُمْ وَتَقُولُونَ بِأَفْوَاهِكُم مَّا لَيْسَ لَكُم بِهِ عِلْمٌ وَتَحْسَبُونَهُ هَيِّنًا وَهُوَ عِنْدَ ٱللَّهِ عَظِيمٌ »(Türkçe) « Hani o iftirayı dilden dile dolaştırıyor; hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyleri ağzınıza alıp söylüyor ve bunu enemmiyetsiz bir iş zannediyordinuz. Halbuki bu, Allah katında büyük bir günahtır. »(Kur'an, Nur Sûresi (24):15)
- M.S. 609–632, Kur'an, 24:15
- evinde, ile, yakın
- sahip olma
- zamanda
- جِئْتُكَ عِنْدَ شُرُوقِ الشَّمْسِ — Sana Güneş doğuşunda geldim.
Çekimleme
[düzenle] Çekimlemiş biçimler
asıl biçim | عِنْدَ (ʿinde) | ||||
---|---|---|---|---|---|
kişi adılları- biçimler dâhil |
tekil | ikil | çoğul | ||
eril | dişil | genel | eril | dişil | |
birinci kişi | عِنْدِي (ʿindī) | عِنْدَنَا (ʿindenā) | |||
ikinci kişi | عِنْدَكَ (ʿindeke) | عِنْدَكِ (ʿindeki) | عِنْدَكُمَا (ʿindekümā) | عِنْدَكُمْ (ʿindeküm) | عِنْدَكُنَّ (ʿindekünne) |
üçüncü kişi | عِنْدَهُ (ʿindehü) | عِنْدَهَا (ʿindehā) | عِنْدَهُمَا (ʿindehümā) | عِنْدَهُمْ (ʿindehüm) | عِنْدَهُنَّ (ʿindehünne) |
Eş anlamlılar
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]- عِنْدَئِذٍ (ʿindeʾiẕin) ،عِنْدَمَا (ʿindemā)