çatlatmak
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Eylem
[değiştir]çatlatmak çatlatmak -ır çatlatmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi çatlatır)
- [1] çatlak duruma getirmek
- "Elindeki ustura ile çatlatacağı bu canlı yemişe baktı. - Ö. Seyfettin
- [2] çatlamasına yol açmak
- Duvarları, tavanı çatlatacak kadar şiddetli olan ve birdenbire kulağa saldıran bu ses dalgası kimsenin kulağını incitmedi. - H. E. Adıvar
- [3] sabrını taşırmak
- O dibek kafalı Sülükoğlu'nu hasedinden çatlatacağız. - E. E. Talu
- [4] aklını kaçırmak.
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "çatlatmak" maddesi
Çeviriler
[değiştir]çeviriler
|