taarruz etmek
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Söyleniş[düzenle]
Eylem[düzenle]
taarruz etmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi taarruz eder)
- (') sataşmak
- (askeriye) saldırmak
- Bilmeden acı bir tesadüfün eliyle Hakan'a giden bir armağana taarruz etmiş ve büyük bir günah işlemişti. - Nazım Hikmet
Zıt anlamlılar[düzenle]
Üst kavramlar[düzenle]
Türetilmiş kavramlar[düzenle]
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumuna göre "taarruz etmek" maddesi