said
Görünüm
İngilizce
[düzenle]Eylem
[düzenle]said
say eyleminin çekimi
Örnekler
[düzenle]- He said the fund stood at £100.000.
Ön ad
[düzenle]said (karşılaştırma more said, üstünlük most said)
- (hukuk, şaka yollu sözcükler) bahsi geçen (şey, kişi vs.)
Örnekler
[düzenle]- acting in pursuance of the said agreement
Arapça
[düzenle]Ad
[düzenle]Anlamlar
[düzenle]- Mübarek, kutlu, uğurlu.
- Sevap kazanmış,
- Allah katında makbul tutulmuş.
- Kuran’da Hud suresi 105. ayette geçer.