paralamak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: pa‧ɾa‧la‧mak
Eylem
[düzenle]paralamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi paralar)
- parçalamak
- yıpratıp eskitmek
- Yepyeni ayakkabıları bir ayda paraladı.
- (mecaz) dövmek, hırpalamak
- El âlemin çocuklarının tek evladını paraladıklarını düşündükçe aklı başından gidiyordu. - Elif Şafak
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "paralamak" maddesi