İçeriğe atla

offer

Vikisözlük sitesinden

İngilizce

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]

offer (çoğulu offers)

  1. teklif
    I have an offer for you. — Senin için bir teklifim var. (Sana bir teklifim var.)

Eylem

[düzenle]

offer

  1. sunmak, takdim etmek
  2. teklif etmek

İsveççe

[düzenle]

offer n

  1. kurban (bir kazada)
    Offret pratar med advokaten. — [O] Kurban [o] avukatla konuşur/konuşuyor.

Çekimleme

[düzenle]

Açıklamalar

[düzenle]
Günlük konuşmada belirli çoğul olarak offrena veya offerna, belirli çoğul tamlayan olarak da offrenas veya offernas kullanılır.