new
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
İngilizce[düzenle]
Ön ad[düzenle]
new (karşılaştırma more new, üstünlük most new)
Söyleniş[düzenle]
Yazılışlar[düzenle]
- (arkaik) newe
- [1] yeni
Örnekler[düzenle]
- [1] This is a new scratch on my car! The band just released a new album.
- [2] We turned up some new evidence from the old files.
- [3] My new car is much better than my previous one, even though it is older. We had been in our new house for five years by then.
- [4] New Bond Street is an extension of Bond Street.
- [5] Are you going to buy a new car or a second-hand one?
Köken[düzenle]
- (Ana Hint-Avrupa dili): *néwos → (Proto-Cermence): *niwjaz → (Eski İngilizce): nīwe, nēowe → (Orta İngilizce): newe
Belirteç[düzenle]
new
- [1] yeni
Örnekler[düzenle]
- [1] They are scraping the site clean to build new.
Ad[düzenle]
new (çoğulu news)
- [1] yeni (bir şey)
- [2] (Avustralya) Bir tür hafif bira.
Örnekler[düzenle]
- [1]Out with the old, in with the new.
İskoç İngilizcesi[düzenle]
Ön ad[düzenle]
new
- [1] yeni
Zazaca[düzenle]
Sayı adı[düzenle]
new
- [1] dokuz