lak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Ad
[düzenle]lak (belirtme hâli lağı, çoğulu laklar)
- uzunca ve dolaşık havuz
- (halk ağzı) kayısı kurusu
Kaynakça
[düzenle]- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
Çağatayca
[düzenle]Ad
[düzenle]- bazi, hezl, zarafet
Çağatayca
[düzenle]Ad
[düzenle]- bazi, hezl, zarafet
Çağatayca
[düzenle]Ad
[düzenle]- bazi, hezl, zarafet
Türkmence
[düzenle]Ön ad
[düzenle]lak
Kaynakça
[düzenle]- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.
Haitice
[düzenle]Ad
[düzenle]lak
- (doğa bilimi, yer bilimleri) göl
Volapük dili
[düzenle]Ad
[düzenle]lak
- (doğa bilimi, yer bilimleri) göl
Kaynakça
[düzenle]- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.