kandırmak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]kandırmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi kandırır)
- kanmasını sağlamak, inandırmak, ikna etmek
- Beni kendisiyle yalnız bırakmaya ve geceyi beraber geçirmeye kandırmak istiyor. - E. İ. Benice
- aldatmak
- Kızcağızı yaşadığı muhitteki sabıkalılar kandırarak bir şebekeye sokmuş. - R. H. Karay
- (fizyoloji) içme, yeme isteğini karşılamak
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "kandırmak" maddesi