kıble
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]- Osmanlı Türkçesi قبله sözcüğünden, o da Arapça قِبْلَة (ḳible) sözcüğünden.
Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]kıble (belirtme hâli kıbleyi, çoğulu kıbleler)
- (İslâm) bir yerde namaz kılmak için yönelinen yön
- Pencereden güneşe bakarak kıbleyi tayin ettikten sonra ellerimi kulaklarıma kaldırdım. - Reşat Nuri Güntekin
- (İslâm, tarih) namaz için yönelinen ve Kâbe'ye doğru gösteren yön
- (meteoroloji) Güney yönünden esen rüzgâr
- (mecaz) Sıkıntılı bir durumda yardım umarak başvurulan yer.
Çekimleme
[düzenle]kıble adının çekimi
Üst kavramlar
[düzenle]Atasözler
[düzenle]- (İslâm, tarih): Kıbleden geldi kışımız, Allah'a kaldı işimiz
Alt kavramlar
[düzenle]- (İslâm, tarih): Kâbe, Mescid-i Aksa
Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]ibadet için yönelinen yer
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "kıble" maddesi
Ek okumalar
[düzenle]- (İslâm, tarih): Vikipedi'de kıble
- Vikipedi'de Kıble (anlam ayrımı)
Rüzgârlar [değiştir] |
---|
yıldız | kıble | gündoğusu | günbatısı | poyraz | karayel | keşişleme | lodos |