känsla
Görünüm
İsveççe
[değiştir]Köken
[değiştir]- Eski İsveççe kænsla sözcüğünden, o da Eski Norveççe kensla sözcüğünden.
Söyleniş
[değiştir]Ad
[değiştir]känsla g (belirtme hâli känslan, çoğulu känslor)
- (psikoloji) duygu, his
- Att vara glad är en känsla. — Mutlu olmak bir histir.
- Jag har en känsla av att vi inte är ensamma. — Yalnız olmadığımıza dair bir his var içimde.
- en obehaglig känsla — nahoş bir his
- Nyheten mottogs med blandade känslor. — Haber karışık duygularla karşılandı.
- spela gitarr med känsla — his ile gitar çal
- obesvarade känslor — karşılıksız duygular
- Vilken känsla! — Ne duygu!
- Smärta och trötthet är känslor. — Ağrı ve yorgunluk duygudur.
- duygu, his (ide, fikir)
- Vi gav oss ut för att försöka få en känsla för terrängen. — Araziye dair bir his elde etmeye çalışmak için yola koyulduk.
- Med utställningen vill vi ge folk en känsla för hur det såg ut här för femhundra år sen. — Sergiyle insanlara buranın beş yüz yıl önce nasıl göründüğüne dair bir fikir vermek istiyoruz.
- idrak etme kabiliyeti
- eş anlamlısı: sinne
- taktkänsla — ritim hissi
- duygu, his
- Glädje och ilska är känslor. — Mutluluk ve öfke duygudur.
- (çoğu zaman çoğul) (romantik) duygular, hisler
- att ha känslor för någon — birine karşı hisleri olmak
Çekimleme
[değiştir]känsla kelimesinin çekimi