gündelik
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: gün‧de‧lik
Ad
[düzenle]gündelik (belirtme hâli gündeliği, çoğulu gündelikler)
- gün hesabıyla veya her gün ödenen para, yevmiye
- Hayat pahalılığı arttıkça işçi gündeliklerine yeni zam istekleri gelecek. - F. R. Atay
- günlük iş
- Onca hayhuy arasında, gündeliğin olağan mucizelerini iyiden iyiye unutmuştu. - M. Mungan
Çeviriler
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Ön ad
[düzenle]gündelik (karşılaştırma daha gündelik, üstünlük en gündelik)
Söyleniş
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: gün‧de‧lik
Eş anlamlılar
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Örnekler
[düzenle]- Her evde olduğu gibi gündelik yaşantısı boyunca kimse bunları fark etmezdi. - A. İlhan
- Birkaç ay sonra Türkiye'de ilk gündelik spor gazetesini çıkarıyordu. - H. Taner
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "gündelik" maddesi