göz gezdirmek
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]- [1] derinlemesine incelemeden okumak
- [2] bir yeri, bir şeyi çabucak incelemek
Söyleniş
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: göz gez‧dir‧mek
Örnekler
[düzenle]- [1] Masanın üstünde bir başka gazete var. Biraz evvel göz gezdirdiğim zaman birbiri ardı sıra üç havadis görmüştüm.
- [2] Gözlerimi bütün localar ve sıralarda gezdirdimse de onu bulamadım.