fesat
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Köken
[değiştir]Ad
[değiştir]fesat (belirtme hâli fesadı, çoğulu fesatlar)
- bozukluk
- Mide fesadı. Ahlak fesadı.
- karışıklık, kargaşalık, ara bozuculuk
- Birçokları kahveleri fesat yatağı saymayı sürdürürler. - Salâh Birsel
- hile
Deyimler
[değiştir]Çeviriler
[değiştir]çeviriler
Ön ad
[değiştir]fesat (karşılaştırma daha fesat, üstünlük en fesat)
- herhangi bir konuda iyimser olmayan, kötü yorumlayan (kimse):
- Sen de ne fesat adamsın!
- karıştırıcı, ara bozucu
- Fakat gitgide içlerine uygunsuz adamlar ve türlü fesatlar karışmış. - Necip Fazıl Kısakürek
Çeviriler
[değiştir]çeviriler
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "fesat" maddesi