einen
Görünüm
Almanca
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]- IPA(anahtar): ˈaɪ̯nən, geçmiş zaman IPA(anahtar): ˈaɪ̯ntə, ortaç IPA(anahtar): ɡəˈʔaɪ̯nt
, geçmiş zamaneinen: (dosya)
, ortaçeinte: (dosya) geeint: (dosya) - Heceleme: ei‧nen, geçmiş zaman Heceleme: ein‧te, ortaç Heceleme: ge‧eint
- Kafiyeler: -aɪ̯nən
Köken
[düzenle]Eylem
[düzenle]einen
- birleştirmek, ittifak ettirmek
- Trotz aller Gegensätze einte sie doch die Ablehnung des alten Regimes.
- Bütün ihtilaflara rağmen onları eski rejimi redleri birleştiriyordu.
- Trotz aller Gegensätze einte sie doch die Ablehnung des alten Regimes.
Eş anlamlılar
[düzenle]Karşıt anlamlılar
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Sayı adı
[düzenle]einen
Ön ad
[düzenle]einen
Tanımlık
[düzenle]einen
- Türkçede bazen bir kelimesiyle ifade edilen, genelde karşılığı olmayan belirsiz tanımlık
- Setz dich auf einen Stuhl!
- Bir sandalyeye otur!
- Ich habe einen Mann gesehen.
- (Bir) Adam gördüm.
- Setz dich auf einen Stuhl!