borrow
Görünüm
İngilizce
[düzenle]Ad
[düzenle]borrow (çoğulu borrows)
- (dil bilimi) aktarma, alıntı sözcük, ödünçleme
- (dil bilimi) ödünçleme
Eylem
[düzenle]borrow
- borç almak
- "Before you borrow money from a friend, decide which you need more."
- (dil bilimi) nakletmek, iktibas etmek