İçeriğe atla

belki

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]

Osmanlı Türkçesi بلكه (belki) sözcüğünden devralındı, Farsça بلکه (balke) sözcüğünden; Arapça بَلْ (bel) + Farsça که.

Söyleniş

[düzenle]
(dosya)
  • Heceleme: bel‧ki

Belirteç

[düzenle]

belki

  1. Muhtemel olarak; belkim, herhâlde.
    İşte en basit bir sebep. Belki sadeliğinden tuhaf geliyor insana. Necip Fazıl Kısakürek

Çeviriler

[düzenle]

Bağlaç

[düzenle]

belki

  1. Olabilir ki; belkim.
    Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı. Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz. Ziya Osman Saba

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Kırım Tatarca

[düzenle]

Belirteç

[düzenle]

belki

  1. belki

Türkmence

[düzenle]

Belirteç

[düzenle]

belki

  1. belki

Zazaca

[düzenle]

Belirteç

[düzenle]

belki

  1. belki