abuse
Görünüm
İngilizce
[değiştir]Eylem
[değiştir]abuse
- bir şeyi kötü amaçla kullanmak, kötüye kullanmak, suistimal etmek.
- mükerrer şekilde kötü ve zalimce davranmak
- birine tecavüz etmek (genellikle birden fazla defa)
- birine küfür veya hakaret etmek
Örnekler
[değiştir]- the judge abused his power by imposing the fines.
- riders who abuse their horses should be prosecuted.
- he was a depraved man who had abused his two young daughters.
- the referee was abused by players from both teams.
Ad
[değiştir]abuse (çoğulu abuses)
- zararlı bir madde (alkol, uyuşturucu vs.) bağımlılığı
- kötüye kullanım, suistimal
- haksızlık, adaletsizlik
- zulüm, tecavüz
- küfür, hakaret
Örnekler
[değiştir]- "drug abuse can kill."