İçeriğe atla

âlem

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: -alem, alem, além

Türkçe

[değiştir]

Köken

[değiştir]
Osmanlı Türkçesi عالم‎, Arapça عَالَم(ʿālem).

Söyleniş

[değiştir]

âlem (belirtme hâli âlemi, çoğulu âlemler)

  1. cihan, dünya
    İnsan âlemde, hayal ettiği müddetçe yaşar. — Y. K. Beyatlı
  2. aynı konu ile alakalı kimseler
  3. bu kimselerin meşgalelerinin tamâmı
    Geçen kışın tiyatro, cambazhane âlemlerini uzun uzun tasvir ediyordu. — O. C. Kaygılı
  4. belli bir gruptaki canlıların tamamı
    Hayvanlar âlemi içinde böcekler mühim bir sınıftır.
  5. çevre, ortam
    Fakat onun Türk ve Müslüman dostları hep alafranga ve zengin bir âlemde yaşarlardı. — H. E. Adıvar
  6. kendine mahsus birçok vasfı bulunan şey
  7. farklı davranış içinde bulunan kişi
  8. hâl ve şartlar
    Evlilik âlemi.
  9. (astronomi) Evren, Kâinat
  10. (mecaz) eğlence, eğlenti
    O gün evde iki gün önceki araba âlemlerini düşünüyordu. — O. C. Kaygılı

Çekimleme

[değiştir]

Alt kavramlar

[değiştir]

Deyimler

[değiştir]

âlem anlaşı, âlem yapma, cümle âlem, el âlem

Türetilmiş kavramlar

[değiştir]

âlemce, âlemci, âlemcik, âlemken, âlemle, âlemli, âlemse, âlemsiz

Çeviriler

[değiştir]

Adıl

[değiştir]

âlem

  1. (belgisiz adıl): başkaları, herkes
    Bu yaptığından dolayı âleme rezil oldun.

Çeviriler

[değiştir]

Kaynakça

[değiştir]