tarak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Ad
[düzenle]tarak (belirtme hâli tarağı, çoğulu taraklar)

- saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç
- Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin
- bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç; tırmık
- Dişeme yaparken kullanılan keser benzeri araç
- Ümit KAFTANCIOĞLU, 2022 Altın Ekin, sayfa 15 , Dinozor Genç
- "Bir gün babam değirmen taşını dişemekteydi. Elinde iki ağzı da keskin, iki ağzı da birbirine benzeyen sert demirden, belki de çelikten yapılmış keser benzeri bir şey vardı, tarak. Değirmenin buğdayları ezen yüzlerini bununla çentiklerdi."
- Ümit KAFTANCIOĞLU, 2022 Altın Ekin, sayfa 15 , Dinozor Genç
- (dokuma) Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde sık telli araç
- (anatomi, kuşlar) bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik
- (anatomi) ayak tarağı
- (hayvan bilimi) suda yaşayan hayvanlarda solungaç
- (hayvan bilimi) yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)
- (askeriye) Deniz altındaki mayınları tahrip etmeye yarayan düzenek.
Deyimler
[düzenle]her sakala bir tarak uydurmak, kel başa şimşir tarak, tarak dubası
Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]Türk Dil Kurumuna göre "tarak" maddesi
Gagavuzca
[düzenle]Ad
[düzenle]tarak
- tarak