tünemek
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]Eylem
[düzenle]tünemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi tüner)

- Kuşların ve kümes hayvanlarının uyumak için bir dala veya sırığa konması; tüneklemek
- "Bir sene evvel kargaların tünediği çınara şimdi bir bülbül konmuş ötüyordu." - Ömer Seyfettin
- Tabure, yüksekçe iskemle, basamak vb. üzerinde eğreti bir biçimde sessiz ve hareketsiz oturmak:
- "Sabah erkenden guguk kuşu gibi tünediğim iskemleden, arada bir erzak almak, yemeği pişirip kotarmak... gibi kutsal vazifelerle ayrılarak, günlük programımı tamamlamak azmiyle dişlerim sıkılı, ancak şimdi kalktım." - Behçet Necatigil
- (argo) Geceyi bir yerde geçirmek
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "tünemek" maddesi