sex
Görünüm
İngilizce
[düzenle]Ad
[düzenle]sex (çoğulu sexs)
- What sex is that snake?
- Bu yılanın cinsiyeti ne?
- We had sex in the back seat.
- Arka koltukta seks yaptık.
Eylem
[düzenle]sex
- cinsiyetine göre ayırmak, cinsiyetini saptamak
- It is not easy to sex lizards.
- Kertenkelelerin cinsiyetini saptamak kolay değildir.
- The passionate lovers are sexing each other every night.
- Tutkulu sevgililer her gece seks yapıyor.
Eş anlamlılar
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]İlgili sözcükler
[düzenle]İsveççe
[düzenle]Sayı adı
[düzenle]sex
İzlandaca
[düzenle]Sayı adı
[düzenle]sex
Latince
[düzenle]Sayı adı
[düzenle]sex