İçeriğe atla

emanet

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

emanet (belirtme hâli emanedi, çoğulu emanetler)

  1. Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb.; inam, vedia:
    • "Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar." - Salâh Birsel
  2. Bir kimse ile birine gönderilen şey:
    • İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız.
  3. Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer.
  4. (mecaz) İnsanın canı, ruhu:
    • Allah emanetini alsın da kurtulayım.
  5. (hukuk, suç) Suça karışmış ya da suçu aydınlatması muhtemelen her türlü nesnenin mahkeme süresince saklandığı yer, adli emanet
    • Faruk EREM, 1996 Bir Ceza Avukatının Anıları, sayfa 45
      "Savcı bu adama inanmamış, teslim edilen tüfekle Hüssem Ağa'nın kafasından çıkarılan emanetteki mermiyi Adli Tıp'a göndermiş, rapor istemiş."

Atasözleri

[düzenle]
  1. berber berbere benzer ama, başın Allah'a emanet
  2. emanet eşeğin yuları gevşek olur

Çeviriler

[düzenle]

Zazaca

[düzenle]

emanet e (çoğulu emaneti)

  1. emanet