- Osmanlı Türkçesi البسه, Arapça البسه.
elbise (belirtme hâli elbiseyi, çoğulu elbiseler), sahiplik şekli elbise -si
- (elbiseler) vücudu örtmek, kaplamak için kullanılan, genellikle kumaştan yapılan her türlü giyim eşyası
- eş anlamlıları: kıyafet, esvap, giyecek, giysi, libas, urba
- Üzerinde hafif elbiseler vardı, başı kavuksuzdu. — A. Kabaklı
genel
- alt elbise,
- askısız elbise,
- bale elbisesi,
- balo elbisesi,
- bandaj elbise,
- ceket elbise,
- çadır elbise,
- çağdaş elbise,
- çuval elbise,
- denizci elbisesi,
- egzersiz elbisesi,
- ev elbisesi,
- gece elbisesi,
- gömlek elbise,
- kayma elbise,
- küçük siyah elbise,
- lingerie elbise,
- midi elbise,
- parti elbisesi,
- prenses elbisesi,
- resmî elbise,
- sargı elbise,
- sırt dekolteli elbise,
- süveter elbise,
- şeffaf elbise,
- takım elbise,
- tuvalet model elbise,
- üst elbise
- vardiyalı elbise,
- yay elbisesi
|
elbise çeşitleri
- abaye,
- áo dài,
- áo gấm,
- burka,
- chima jeogori,
- etek,
- gamurra,
- gecelik,
- gelinlik,
- gharara,
- gomesi,
- hangerok,
- jellabiya,
- jilbāb,
- kimono,
- lehenga sari,
- mayo,
- muumuu,
- pareo,
- qaspeq,
- stola,
- taç giyme kıyafeti,
- toga,
- tütü,
- yukata
|
Kelime birliktelikleri[değiştir]
Türetilmiş kavramlar[değiştir]