okutmak
Türkçe[değiştir]
Eylem[değiştir]
okutmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi okutur) okutmak -ur
- [1] okumasını, öğrenim görmesini sağlamak
- Babamın beni büyük kentte okutacak parası olmadığı için öğretmen olmuştum. - N. Meriç
- [2] okuma işini yaptırmak
- Kumandan paşaya bu akşam şiir okutmak istiyoruz. - F. R. Atay
- [3] ders vermek, bir konu üzerinde yetiştirmek
- Lisede İngilizce okutuyor.
- [4] (argo) satarak elinden çıkarmak
- Bana iki sandık çay verdi. Bunları al okut, dedi. - S. F. Abasıyanık
Türetilmiş kavramlar[değiştir]
- [1] okutturmak
Deyimler[değiştir]
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "okutmak" maddesi