hezliyyât

Vikisözlük sitesinden

Osmanlı Türkçesi[değiştir]

Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

[değiştir]

  1. Şaka ve mizahla ilgili şiir ya da sözler

Köken[değiştir]

  1. Arapça

Eskilerin hezliyyat dedikleri, daha çok şakalaşmak, latife söylemek, nükte yapmak, nükte yaparken de zekice, zarifçe dokundurmak ya da güzel bir mazmunla iğnelemek amacına yönelik şiirlere eski şairlerimizin çoğunun divanlarında rastlanır. Divanların dışında, mizahi eserler içinde dağınık olarak latifeler yer aldığı gibi, hezliyyat mecmualarının yanı sıra başlı başına bir edebî tür olan letaifnamelerin de hezliyyat bölümleri vardır. Eskiler, ister müstakil, ister bir eserin bölümü olarak yazdıkları söz konusu şiirlerde belli anlatım teknikleri kullanmışlar, bazı söz sanatlarından yararlanmışlardır. Biz bu yazıda, eskilerin zarifçe dokundurmak, iğnelemek, hafifçe yermek, zekice taşlamak amacıyla kullandıkları söz sanatlarını, baktığımız bazı divanlarda rastladığımız örnekler aracılığıyla tanıtmaya çalışacağız. Bu sanatların en bilinenleri istihza, istidrak, ta’riz ve kinayedir. Öncelikle, söz konusu sanatların çoğunun görünenle kastedilenin çelişkisine dayanan dolaylı anlatım tekniğinden yararlandıklarını belirtelim. Söylenenle söylenmek istenenin çelişkisine dayalı daha çok dokundurma, üstü kapalı ya da hafifçe yergi amacıyla yapılan söz sanatları arasında yerme amacına yönelik zekice söylenmiş, kimi zaman da nükteyle karışık yapılan bu söz sanatları aslında kesin çizgilerle ayrılması her zaman kolay olmayan sanatlardır. Gene de birini ötekinden ayıran bazı özelliklere rastlamak mümkündür. Sözünü ettiğimiz söz sanatlarının örneklerine geçmeden önce, bir bakıma yerginin ilk basamağını oluşturan, ancak doğrudan yergi amacı taşımayan, sadece sitem ederek, serzenişte bulunarak bir davranışı bir durumu kınama amacının güdüldüğü örneklere bakalım:

Mihr salmazsın bana rahm eylemezsin bunca kim

Sâye tek sevdâ-yı zülfün pây-mâl eyler beni[