delil

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: delîl

Türkçe[değiştir]

Köken[değiştir]

Osmanlı Türkçesi دليل‎ sözcüğünden devralındı, o da Arapça دَلِيل‎.

Söyleniş[değiştir]

[değiştir]

delil (belirtme hâli delili, çoğulu deliller)

  1. insanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz
    Milletlerin hürriyet için yaptıkları fedakârlıklardan canlı deliller gösteriyordu. — P. Safa
  2. kılavuz, rehber
    Aklı başında bir adam olan delilime geceki eğlencenin ne olacağını sordum. — F. R. Atay
  3. (hukuk, mantık) anlaşmazlık konusu olan şeyde, hâkimin itikatlarını meydana getiren şey
    Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bırakıldı. — S. F. Abasıyanık

Çekimleme[değiştir]

Eş anlamlılar[değiştir]

  • (hukuk, mantık): kanıt
  • (insanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz): emare

Alt kavramlar[değiştir]

Türetilmiş kavramlar[değiştir]

Çeviriler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

Ek okumalar[değiştir]